Bloomberg, 14 Mayıs seçimlerine günler kala Türkiye’nin İstanbul dışındaki büyük kentlerinde ve yurtdışında seçim tercihlerini sorguluyor. Erdoğan’ın yıllardır ekonomik kaos yaşayan öfkeli seçmenle karşı karşıya olduğu söylenirken, asıl konunun ekonomideki sorunlar olduğuna dikkat çekilirken, bu görüşün özellikle yurt dışında yer bulmadığı görülüyor. Anketlere göre Erdoğan’ın birinci tıpta zafer kazanmasının mümkün olmadığını söylerken, enflasyonun bazı kesimlerde hayal kırıklığı yarattığına da dikkat çekiyor.
Türkiye’de ve yurt dışında seçmenin nabzını tutan Bloomberg, Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin önünde çekinceler olduğunu söylüyor.
Son yıllarda artan enflasyonla yaşayan çalışan kesim ve gelecek kaygısı taşıyan gençlerin yanı sıra yurtdışındaki gurbetçilerde geçmişe göre azaltıcı bir etki olduğu belirtilirken, ülkeyi 10 yıldır yöneten Erdoğan Yaklaşık 20 yıldır ülkedeki sorunlar nedeniyle 14 Mayıs seçimlerinin ilk turunda fazla oy alamayacağını tahmin ediyor.
Her seçimde Erdoğan’a oy verdiği belirtilen bir esnafın telaffuzuna yer verilirken, ekonomi nedeniyle bu seçimlerde oyunun renginin değiştiği belirtiliyor.
Son yıllarda yüksek enflasyon özellikle İstanbul ve büyük şehirlerde yüzde 100’ü aşarken, ülkede 2022 sonunda yüzde 85 ile zirveye ulaştı. Konut, otomobil ve gıda fiyatlarının birkaç yılda 4 katına çıktığı kaydedildi. enflasyon bu ay yüzde 50’nin altına düştü.
Bu durumun dünyada artan enflasyondan çok ülkede uygulanan para politikası ve ekonomi yönetimi olduğu düşünülmektedir. Son seçimden bu yana TL’nin dolar karşısında yüzde 75’ten fazla değer kaybetmesi yabancı yatırımcıların çıkış yapmasına neden oldu.
Ekonomistler Türkiye’nin durumunu “yanlış giden bir ekonomik deneye” bağlıyorlar.
Kamuoyunda ‘hayal kırıklığı’ olduğu gözlenirken, Erdoğan’ın geniş bir muhalefet koalisyonuna karşı olduğu ve Kılıçdaroğlu’nu ilk turda yenmesinin beklenmediği belirtiliyor.
Bloomberg’den Fırat Kozok, Çağan Koç ve Selcan Hacaoğlu, ekonomi için kritik şehirler olan Bursa, Eskişehir, Balıkesir, Çanakkale ve dünyanın en önemli şehirlerinden Berlin’de Türklerle yaptıkları toplantılarda toplumsal değerler, yaş ve ücretler konusunda derin görüş ayrılıklarını dile getirdiler. yurtdışındaki en büyük seçmen. bunu aktarır.
Yaşlı ve muhafazakar seçmenin çoğunlukla Erdoğan’a sadık kaldığını, ancak fakir ve genç seçmen arasında bir hayal kırıklığı olduğunu aktarıyor.
2002 sonunda iktidara gelen Erdoğan’ın, Türkiye’de çok partili hayata geçildiği 1946’dan bu yana en uzun siyasi istikrara sahip iktidar olduğu belirtiliyor.
Adayların 14 Mayıs seçimlerinde kazanmak için yüzde 50’den fazla oy alması gerektiği vurgulanırken, birinci tipte bu olmazsa iki hafta sonra yapılacak ikinci tipte yerini alacak.
Son yıllarda yaşanan ekonomi ve otoriterlik, gençleri ve büyük şehirlerde yaşayanları daha çok etkiledi.
Eskişehir’de bir üniversite öğrencisi, Erdoğan’a destek verenleri anlamadığını belirterek, ‘Yemeklerimizin hesabını yapıyoruz, bazen para kazanmak için öğle yemeğini atlıyoruz’ dedi.
Adana’dan Almanya’ya göç eden ve yurtdışında eğitim gören 24 yaşındaki Berlin’de iş arayan bir gencin, “Türkiye’de hükümet değişirse ülkeme geri dönmek isterim. Eğitimini aldığım işi yap.”
Ancak yurt dışında ve Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika’da birden fazla yerde yaşayan yaklaşık 4 milyon Türk seçmen arasında bu görüşün yaygın olmadığı belirtiliyor.
Erdoğan’ın karşıt çoğunluğunun Avrupa’daki Kürt kökenli solcu ve üçüncü kuşak gurbetçi seçmen olduğu varsayılırken, ben 40 yıldır Berlin’de yaşayan 81 yaşındaki kasap çalışanı ‘Erdoğan’ın partisi’ taraftarıyım. yıl. Bundan korkmuyorum”.
Ekonomideki sorunlardan sorumlu tutulmanın yanı sıra Erdoğan’ı güçlü ve kurtarıcı gören bir kesim de var.
Balıkesir’de bir esnafın ‘Erdoğan’ın elinde olmayan sebeplerden dolayı ekonomik durgunluk yaşandı’ açıklamalarının yanı sıra ‘Ama bunu düzeltecek olan da o’ sözleri dikkat çekiyor.
