Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi rektörünü tehdit etti! Argümanlar birer birer çürütüldü
Naci İnci için CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. ‘Beni dinle Naci, seni kovarım ama evine rahat bırakmam’tehdit edici sözler söyledi.
Aydınlık Gazetesi’ndeki köşesinde “Boğaz” çarpıtmasını yazan yazar Gaffar Yakınca, gerçekleri tek tek sıraladı.
Çarpıtmalara ilk desteğin CHP liderinden gelmesine şaşırmadığını belirten Yakınca, şöyle konuştu: “Kılıçdaroğlu’nun yanındaki bölgede konuşlanan hocalarla bu ekibin kesiştiği nokta büyük. CHP’yi ele geçirip “Atatürk’ü saflaştıran” ve bunu HDP/PKK’nın mezesi haline getiren 10 Aralık Hareketi’nin kökleri de Boğaziçi’nin “seçkin kabadayılar kulübü”ndeydi. Bu nedenle kara propagandaya ilk desteğin Kemal Bey’den gelmesi şaşırtıcı değildir.sözleriyle değişti.
Geçenlerde yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
Boğaziçi Üniversitesi baskını
Son zamanlarda Kılıçdaroğlu’nun hedefi Boğaziçi Üniversitesi rektörü. “Beni dinle Naci, seni kovacağım ama eve bırakmayacağım” diyor.
Prof. Kemal Bey’e son derece tatsız bir dille hitap ediyor. Dr. Naci İnci, Türkiye’nin en değerli bilim insanlarından biridir. Uluslararası düzeyde birçok başarıya sahip bir fizikçi. Yetiştirdiği öğrenciler bile profesör oldu, dünyanın en iyi üniversitelerinde fizik çalışmaları yapıyor, öğrenci yetiştiriyor.
Hocaların hocası Naci Hoca bütün hayatını fiziğe adamıştı. Yaklaşık otuz yıldır Boğaziçi çatısı altında çalışmaktadır. Fizik bölümünün başkanıydı ve üniversiteye çok şey kazandırdı. Yönetime, makama, makama göz dikecek bir tip değil ama rektörlük görevi kendisine emanet edilince “yukarı” deyip işi devraldı.
Naci rektör olduktan sonra kendisine ne tür tuzaklar kuruldu, nasıl haksız saldırılara maruz kaldı, yazmaya yerimiz yok. Yıllardır Boğaziçi Üniversitesi’ni sömüren bir zümre, sanki üniversite atalarının tapusuymuş gibi bir psikoloji içinde. Burada hani aylardır dikim yapıyorlar, akademik süreçleri aksatmak için her türlü dümeni çeviriyorlar. Sırf Naci Hoca’ya zarar vermek için binlerce öğrencinin eğitim hakkından mahrum bırakılması, üniversitenin kurumsal olarak tasfiye edilmesi umurlarında bile değil.
Bu ekibin Kılıçdaroğlu’nun yanındaki bölgede konuşlu mentorlarla kesişimi büyük. CHP’yi ele geçirip “Atatürk’ü saflaştıran” ve bunu HDP/PKK’nın mezesi haline getiren 10 Aralık Hareketi’nin kökleri de Boğaziçi’nin “seçkin kabadayılar kulübü”ndeydi. Bu nedenle kara propagandanın ilk takviyesinin Kemal Bey’den gelmesi şaşırtıcı değildir.
Ağzından çıkanı kendi kulakları duyar mı bilinmez ama biz Kılıçdaroğlu’nun iftiralarını, çarpıtmalarını, tehditlerini ağzımız açık dinledik.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında mezun, dernek, öğrenci, eğitim vs. TIR saçmalıklarına aldanmayın. Aslında bütün mesele, üniversitenin paha biçilmez toprağına “çökmüş” bir şirket hakkında.
Bir grup Boğaziçi mezununun kurduğu BÜMED diye bir dernek var. Üniversitenin 8 dönüm arazisi bu derneğe tahsis edildi. 8 dönüm büyük bir alan değil mi? Durun bu 8 dönüm, dağın başında taşlık bir alan değil, Boğaz’ın sırtlarında bir koru, cennet gibi bir bölge. Yani paha biçilemez bir arazi.
Bitmedi… Bunun 3 dönümü kapalı alan. Otuz küsur yıldır burayı elinde tutan söz konusu dernek tarafından dinlenme tesisi olarak düzenlenmiştir.
Peki bu dernek önceki üniversite yönetimlerinin kendisine ayırdığı bu alanda sizce ne yapıyor? Kütüphane mi? Yurt mu? Yemekhane mi? Spor salonu mu? Veya öğrencilerin yararına başka bir şey? Hiçbiri.
Derneğin burayı Ladin AŞ adlı özel bir şirkete kiraladığı ortaya çıktı. Sizce kiralama fiyatı ne kadar? Sıkı durun 160 bin lira! O bölgedeki dairelerin kiraları 100 bin lira iken, 3 bin metrekaresi kapalı olan 8 bin metrekare alan 160 bin liraya verildi! Ballı kaymaklı Ladin AŞ, İstanbul’un bir mahallesinde komik bir kira bedeli ile alınan bir yerde düğün, eğlence ve yeme-içme işleriyle milyonlarca lira kazanıyor!
Yine de güzel bir “çağrışım” numarası, değil mi? Kamu malını sadaka örtüsüyle paketle, al, istediğin şirkete ver! Bu arada üniversitede yeni derslik açacak yer yok, akademisyenler odalarını paylaşmak zorunda kalıyor, öğrenciler etkinlikleri için yer bulamıyor. Yazık Ladin AŞ’nin değerlilerine!
Neyin farklı olduğunu biliyor musun? BÜMED adlı derneğin üniversite ile ilgili bir mülkü kiralaması başından beri yasa dışıdır. 1990’da 10 yıllığına imzalanan sözleşme 2000’de bitti. Yani dernek 22 yıldır hukuksuz bir şekilde bu alanı işgal ediyor! Ayrıca, sayılı yasaya göre. 2004 yılında çıkarılan 5072 sayılı kanunla derneklerin kamu kurumlarının mülkleri içinde faaliyet göstermesi yasaklandı!
Kısacası Boğaziçi Üniversitesi’nin paha biçilmez bir mülkü bir mezunlar derneğine veriliyor, o da bu mülkü saçma bir fiyata bir şirkete kiralıyor. Şirket buradan çok para kazanıyor olmalı ki olay büyüdükçe büyüyor ve hatta Kemal Kılıçdaroğlu rektör Naci İnci’yi tehdit ediyor.
Kılıçdaroğlu, “Adamın zekatı bile bize okutuyor” demeden, “Yargılayacağım, asacağım, keseceğim” diyerek bilinçsizce parmağını Naci Hoca’ya doğrultuyor. Peki Naci İnci’nin suçu ne? Öğrencilere hizmet etmesi gereken bir mülkü yağmalardan kurtarmak ve tekrar öğrencilerin hizmetine sunmak. Bu bir kabahat ise her namuslu Türk vatandaşı bu suçu işler.